بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَـَٔامَنُواْ فَمَتَّعۡنَٰهُمۡ إِلَىٰ حِينٖ ١٤٨

Nihayet ona îman etdiler de kendilerini bir zamana kadar geçindirdik.

– Hasan Basri Çantay

فَٱسۡتَفۡتِهِمۡ أَلِرَبِّكَ ٱلۡبَنَاتُ وَلَهُمُ ٱلۡبَنُونَ ١٤٩

Şimdi sor (Habîbim) onlara: Her halde kızlar Rabbinin de, oğullar onların mı?!

– Hasan Basri Çantay

أَمۡ خَلَقۡنَا ٱلۡمَلَٰٓئِكَةَ إِنَٰثٗا وَهُمۡ شَٰهِدُونَ ١٥٠

Yoksa biz melekleri dişi yaratdık da onlar (buna) şâhid midirler?

– Hasan Basri Çantay

أَلَآ إِنَّهُم مِّنۡ إِفۡكِهِمۡ لَيَقُولُونَ ١٥١

(151-52) Haberin olsun ki onlar hakıykaten yalan söyleyerek, her halde, «Allah doğurdu» derler! Onlar elbette yalancıdırlar.

– Hasan Basri Çantay

وَلَدَ ٱللَّهُ وَإِنَّهُمۡ لَكَٰذِبُونَ ١٥٢

(151-52) Haberin olsun ki onlar hakıykaten yalan söyleyerek, her halde, «Allah doğurdu» derler! Onlar elbette yalancıdırlar.

– Hasan Basri Çantay

أَصۡطَفَى ٱلۡبَنَاتِ عَلَى ٱلۡبَنِينَ ١٥٣

Kızları oğullara tercih mi etmiş O?!

– Hasan Basri Çantay

مَا لَكُمۡ كَيۡفَ تَحۡكُمُونَ ١٥٤

Ne oluyor size? (Buna) nasıl hükmediyorsunuz?

– Hasan Basri Çantay

أَفَلَا تَذَكَّرُونَ ١٥٥

Hiç de mi düşünmezsiniz?

– Hasan Basri Çantay

أَمۡ لَكُمۡ سُلۡطَٰنٞ مُّبِينٞ ١٥٦

Yoksa (elinizde) açık bir hüccetiniz mi var?

– Hasan Basri Çantay

فَأۡتُواْ بِكِتَٰبِكُمۡ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ ١٥٧

Öyle ise, eğer (davanızda) doğru söyleyenlerseniz, getirin kitabınızı.

– Hasan Basri Çantay

وَجَعَلُواْ بَيۡنَهُۥ وَبَيۡنَ ٱلۡجِنَّةِ نَسَبٗاۚ وَلَقَدۡ عَلِمَتِ ٱلۡجِنَّةُ إِنَّهُمۡ لَمُحۡضَرُونَ ١٥٨

Bir de Onunla cinler arasında bir hısımlık uydurdular. Andolsun ki bizzat cinler dahi onların behemehal (cehenneme) ihzaaren getirileceklerini (pek iyi) bilmiş (ler) dir.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu